Doğu Cephesi
Bu sırada, doğu cephesinde Almanlar, Stalingrad savaşındaki yenilgiden sonra, etkili bir saldırı gerçekleştirmekten uzaktılar. Savaşın bu noktasında (Şubat 1943) Almanlar ve müttefiklerinin kayıpları 1941 yazındaki SSCB saldırısından beri, ölü ve tutsak olarak 850 000’i bulmuştu.
Aylarca süren bir toparlanma döneminden sonra, General Erich von Manştein, güneyde Sovyetlere karşı umutsuz bir yaz karşı saldırısı başlattı ve Stalingrad’dan beri, durum ilk kez Almanların lehine döndü. Sovyet askerleri, Kursk çevresinde geniş bir çıkıntı oluşturan cepheye saldırı başlatınca, Almanlar saflarını sıklaştıranlar. Sonra, 5 Temmuz 1943’te, yeni tip “Kaplan” ve “Panter” tanklarını kullanarak Sovyet cephesinin bu en şişkin noktasına saldırdılar. Hitler. Kızıl Ordu’nun topçu bataryaları ve tanklarından oluşan olağanüstü yoğunlukta asker yığınağına, 1 000’den çok uçakla karşılık verdi. Çarpışma gelmiş geçmiş en zorlu ve geniş zırhlı savaşlarından biri oldu: 3 000’i aşkın tank, çayırlık alanda çarpışmaya başladı. 12 Temmuz 1943’te, ardı arkası gelmez bir asker gücü ve tank desteğinin yardımıyla, Sovyetler, her geçen gün yeni tank birliklerini cepheye sürerek, savaşın gidişini kendilerinden yana çevirmeyi başardılar: Manstein 20 000 asker, tanklarının yarısı ve 1 000’den çok uçak yitirerek çekilmek zorunda kaldı. Bu çekiliş gerçekleşirken, Sovyetler kuzeyden, 4 Ağustos 1943’te aldıkları Orel üstünden yeni bir saldırı başlattılar. Harkov’u (23 Ağustos), Poltava’yı (22 Eylül) ve Smolensk’i (25 Eylül) geri aldılar. Kasım başında da Kiev kurtarıldı. Manstein’ın kuvvetleri, inatçı Rus ilerleyişi karşısında ciddi biçimde azaldı; ama Hitler, kitlesel bir geri çekilmeye karşı çıktı (böylece, çok sayıda askerinin sonunda Sovyet askerî kıskacına girmesine yol açtı).
Sovyet ilerlemesi, kış bastırınca bir süre için durdu; ama yollar ve akarsular iyice donduğunda, bütün Doğu cephesi boyunca olağanüstü bir Sovyet saldırısı başlatıldı. Ocak 1944 ortasında, Sovyet birliklerinin Leningrad’la kara ulaşımını sağlamalarıyla, 890 gün boyunca sürmüş olan Alman kuşatması sona erdi 1941 Eylülü’nden başlayarak Leningrad halkı Alman topçu ateşine ve hava bombardımanına karşı koymuş, 200 000’den çok Alman askeri kuşatma sırasında ölürken, 250 000’den çoğu da, soğuktan, açlıktan ve aşırı yorgunluktan ölmüştü. Kentin direnişini, donmuş Ladoga gölü üstünden ulaştırılan yardım sağlamıştı.
Kızıl Ordu, batı yönünden de ilerleyerek, kuzeyde Riga ve Vilna’yı alıp, temmuz ortasında Doğu Prusya’ya ayakbastı. Orta cephede Almanlar, temmuzda Minsk’ten geri püskürtüldüler. Güneydeyse, mayıs ayında Kırım’ın tamamı Sovyet birliklerinin eline geçmişti. Temmuz 1944 ortasına Sovyet birlikleri Polonya içlerine kadar ilerleyip, ağustos sonunda Balkanlar’a ulaştılar. Kızıl Ordu Varşova’nın banliyölerine yaklaştığında, Polonya başkentindeki direniş hareketi Alman işgalcilere karşı bir ayaklanmaya dönüşmüş (ağustos-ekim), ama direnişçiler, Sovyetlerin kente girmesinden önce kentin denetimini ele geçirmekte başarılı olamamışlardı.