Fransa’nın Çökmesi

1939-1940 kışında Fransız ordusu ile Alman Wehrmacht’ı tarihte bir kez daha karşı karşıya geldiler; ancak bu kez birbirlerini uzaktan izlemekle yetindiler; bu savaş mizahçı gözüyle “sitzkrieg” (ya da “oturduğu yerden savaş”) diye nitelendirildi. Dünya, iki güçlü devlet arasında amansız bir savaş patlayacağını kestirmekteydi. 13 Mayıs’ta, Sedan’da oluşturulan bir köprübaşı, Fransa’ya bir giriş kapısı görevi yaptı ve 16 Mayıs 1940’ta, yani Hollanda’nın teslim olmasından bir gün sonra, Alman ordusu apansızın Kuzey Fransa’ya saldırdı. Alman motorize birlikleri “Majino hattını yerle bir ettikten sonra, Belçika düzlükleri yerine, ormanlık Ardenne’ler bölgesinden saldırarak, Müttefiklere şaşırtmaca verdiler ve İngiliz destek birliklerini, kıtanın ucuna, Dunkerque’e sürdüler. 5 Haziran’da güneyde, Somme ırmağı üstünden ikinci bir saldırı başlatıp, hiçbir direniş görmeden 14 Haziran’da Paris’e girdikten sonra, Fransa’yı 22 Haziran 1940’ta Compiegne’de bir ateşkes imzalamak zorunda bıraktılar.

Fransa’nın çökmesi Hitler için olağanüstü bir zafer oldu. Yenilmez sanılan Fransız ordusu, çok hızlı kuvvetler olan motorize kuvvetlerin amansız saldırıları karşısında sanki erimişti. Naziler daha sonra Fransa’nın büyük bir bölümünü işgal ederek, Fransa’da Allier ırmağı kıyısındaki Vichy’de, işbirlikçi bir Fransız hükümeti kurulmasını sağladılar.

Vichy hükümetinin başında Birinci Dünya Savaşı kahramanlarından Mareşal Henri Petain’le, bir işbirlikçi olan Pierre Laval bulunuyordu. İşgale karşı çıkan yurtsever Fransız direnişçileriyse, General Charles de Gaulle çevresinde birleştiler.

Savaşın ilk aylarında İtalya’nın yansızlığını koruyan Benito Mussolini, Fransa’nın çökmesine yakın, Müttefiklere savaş ilan ederek (10 Haziran 1940), Güney Fransa’yı istila etti; ABD başkanı Franklin D. Roosevelt, bu olayı, Müttefikleri “arkadan bıçaklamak” diye nitelendirdi.

Yorumunuzu bırakın