Yeni Düzen

27 Eylül 1940’ta Japonya, Almanya ve İtalya’yla Komintern Karşıtı Paktta birleşmiş, üç ülke arasında Berlin-Roma-Tokyo Ekseni (Mihveri) adı verilen, askerî ve ekonomik alanları içeren 10 yıl süreli bir üçlü pakt imzalanmıştı. Hitler, Japonya’yı hem ABD’yi susturacak, hem de SSCB’yi oyalayacak bir öğe saymaktaydı.

Mayıs 1941 ‘de, SSCB dışında bütün Avrupa, Almanların ve Eksen Devletlerinden müttefiklerinin boyunduruğuna girmişti. Avrupa topraklarının büyük bir bölümü, Alman ordularının işgalinin ve acımasız SS birlikleri (Schutzstaffel) ile Gestaponun baskısı altındaydı. Avrupa’yı pençelerine alan Naziler, kıtanın kaynaklarını, bu ülkelerin halklarının geleceğini hiç düşünmeksizin, Almanya yararına sömürmeye giriştiler. Bütün ekonomik zenginlikler, Almanya tarafından kullanılmak için yağmalandı; sanayi kuruluşları ve fabrikalar Almanya’nın savaş gereksinmelerini karşılama doğrultusunda yönetildi. Gerek Doğu Avrupa’dan, gerek Batı Avrupa’dan milyonlarca kişi, Alman savaş sanayisinde çalıştırılmak için Almanya’ya gönderildi (bu, halk yığınlarının ülkelerinden ayrılmaya zorlandıkları en büyük kitlesel göçtü); siyasal muhalifler ile Nazilerin ölçütlerine göre “aşağı ırktan” sayılan milyonlarca Yahudi, İslav ve Çingene, toplama kamplarına kapatıldı. Daha sonra da, en az 6 milyon kişi sistemli bir soykırıma uğratıldı. Girit. Stratejik önem taşıyan Girit adası, hâlâ Büyük Britanya’nın elindeydi. 20 Mayıs 1941’de Almanya, adaya 3 000 paraşütçünün katıldığı büyük bir havadan indirme harekâtı gerçekleştirdi. Katılan paraşütçülerin büyük bölümünün öldüğü bu ilk istila dalgasının ardından, yeniden gönderilen 3 000 paraşütçü, adanın kilit noktalarını hızla ele geçirdiler (adadaki son İngiliz askerleri, 31 Mayıs’ta boşaltıldı). Böylece ileride Mısır ve Süveyş kanalına bir Doğu cephesi saldırısı için çok elverişli bir konumda bulunan, Kuzey Afrika’daki çöl birlikleri için destek güç ve askerî malzeme sevkiyatında bir üs görevi olarak kullanılacak bu Akdeniz adası, Hitler’in eline geçti.

Yorumunuzu bırakın