Müttefiklerin Kuzey Afrika’yı İşgali
8 Kasım 1942’de ABD ve İngiliz birlikleri, Fransız Fas’ına ve Cezayir’e çıkartma yaptılar. Montgomery’nin El-Alameyn saldırısıyla aynı güne denk gelmesi planlanan harekât, ABD-İngiliz kuvvetlerinin Rommel’in Afrika kolordusuna batı yönünden saldırmaları amacıyla düzenlenmişti. Ayrıca Stalin’in, orduları üstündeki Alman baskısını azaltmak için Avrupa’da ikinci bir cephe açılması isteğini de, bir ölçüde karşılayacağı düşünülmüştü. Ancak, bazı siyasal etkenler, harekâtı daha da karmaşıklaştırdı. İngiliz kuvvetleri, ABD’li komutanların buyruğuna verilmişti. General Dwight D. Eisenhower, yönettiği “Torch landing” (“Ateş tarlaları”) harekâtında, Vichy hükümetinin Kuzey Afrika’daki desteğine son vermeyi umuyordu; Vichy hükümeti, Fransız savaş gemilerinin 1940’ta İngilizler tarafından Oran’da batırılmasına son derece öfkelenmişti. Eisenhower ayrıca, Vichy’nin vatan haini saydığı General Charles de Gaulle’ü harekâtın dışında bırakmıştı. Bunun üstüne belli belirsiz bir çekimserliğin ardından Fransızların Eksen Devletleri’ne karşı savaşıma katılmaları, Vichy Fransa’sının Almanlar tarafından işgaline yol açtı. “Torch” harekâtının başarıya ulaşması, Almanların Kuzey Afrika’da, artık hem doğudan, hem de batıdan baskı altına alınmaları anlamına geliyordu. Casablanca Konferansı. Kuzey Afrika’da iki ayrı koldan gelişmekte olan Müttefik harekâtını birleştirmek ve harekât sonrası stratejisini belirlemek için, Roosevelt ve Churchill, Fas’ın Akdeniz kıyısı limanlarından Casablanca ‘da bir araya geldiler (Ocak 1943). Kendisine 1942 baharında Avrupa’da ikinci bir cephe açılacağı vaat edilmiş olan Stalin, bu vaadin yerine getirilmediği gerekçesiyle konferansa katılmadı. Konferansta Manş ötesi bir harekâtla Avrupa’nın istilasının 1943’te söz konusu olamayacağı anlaşıldı. Buna karşılık taraflar, Kuzey Afrika’daki iki Müttefik harekâtını birleştirmek, sonra da, Sicilya’yı işgal etmek kararı aldılar. İki önder ayrıca, ikinci bir cephenin açılmasından önce, Alman sanayi merkezlerine stratejik bombardımanların yoğunlaştırılması konusunda görüş birliğine vardılar. Bu arada, Vichy hükümeti yüksek komiseri General Henri Giraud ile de Gaulle arasında bir işbirliği antlaşması yapılması girişiminde bulunulduysa da, iki general arasındaki soğukluk giderilemedi.
Konferans sonunda Roosevelt, Müttefiklerin siyasetinin Almanya’nın “koşulsuz teslimini sağlamak” olduğunu açıkladı. Bu açıklama açık bir biçimde, Stalin’i hoşnut etme amacı taşıyordu; çünkü Stalin, İngiltere ile ABD’nin, Almanya’ya ödün vererek barış yapacaklarından kuşkulanmaktaydı. Alman propaganda bakanı Paul Joseph Goebbels’se, Müttefiklerin bu kararını, Alman halkını sonuna kadar savaşmak konusunda yüreklendirmekte kullandı: Sonraki yıllarda konferans kararlarını eleştiren tarihçiler, daha ılımlı bir dil kullanılmış olsa, Almanların çok daha önce teslim olabileceğini ileri sürmüşlerdir.